Muhammed Mustafa SAV

Muhammed Mustafa SAV

Muhammed Mustafa SAV
Anasayfa e Kitap Hayatı Fotoğraflar Kitaplar Linkler Ses Nükteleri Şiirler Yazılar Ziyaretçi Salavat English
Þaban DÖÐEN

 

Peygamber misafirliði

17.05.2007

 

Resûlullahýn misafirleri sizler misiniz?”

“Evet.”

“Buyrun öyleyse bizim eve gidiyoruz. Burada kaldýðýnýz süre zarfýnda bizde kalacaksýnýz.”

Medine-i Münevvere’nin münevver insaný böyle söylüyordu misafirlerine. Misafirler yýllar önce otobüslerle seyahatlarýn yapýldýðý günlerde Medine’ye gelmiþ Malatya/Darende’nin eþrafýndan maneviyatý kuvvetli sekiz-on kiþilik gruptu. Medine’ye gelmiþler, fakat ne otellerde ve ne de kiralýk evlerde yer bulabilmiþlerdi. Ýçlerinden biri, “Gelin arkadaþlar!” demiþ ve onlarý Kubbe-i Hadra’ya götürmüþ, duâlar etmiþ, Hücre-i Saadetlerinde medfun Resûlullahýn ruhâniyetinden meded istemiþlerdi: “Ya Resûlallah, biz sizi ziyarete geldik, fakat kalacak yer bulamadýk. Senden meded umuyoruz.”

Bu talebin arkasýndan daha yarým saat geçmemiþti ki, Medineli o nurlu zat gelmiþ ve onlarý rahat aðýrlayabileceði ikinci evine götürmüþtü. Misafirler bu durum karþýsýnda þaþakalmýþ, heyecanlanmýþ ve hemen bu muhterem zâta, “Allah aþkýna söyle. Bizim buraya misafir olarak geldiðimizi, yer bulamadýmýzý size kim söyledi? Nereden öðrendiniz?” diye sormuþlardý.

Ne durumda bulunduklarýný bir Allah, bir kendileri biliyordu. Bir de Resûl-i Ekrem’e (a.s.m.) hallerini arz etmiþlerdi. Yarým saat içerisinde böyle bir durumla karþýlaþacaklarý hayallerinden bile geçmezdi. Israrlarý karþýsýnda ev sahibi durumu açýklamak zorunda kaldý: “Resûl-i Ekrem (a.s.m.) rüyama girdi. ‘Mescidimde þöyle þöyle miasfirlerim var. Falan yerden geldiler. Onlarý aðýrla’ buyurdu. Ben de koþarak geldim.”

Darendelilerin ne kadar duygulandýklarýný tarif etmek mümkün deðil. Her ne kadar dünyasýný deðiþtirse de Kâinatýn Efendisi (a.s.m.) tasarrufunu sürdürüyor, ümmetinin dertleriyle ilgileniyor, imdadlarýna koþuyordu. Ümmetinden Maruf-u Kerhî, Hayat-ý Harranî, Abdülkadir Geylanî gibi zatlarýn tasarruflarý vefatlarýndan sonra da hayatlarýndaki gibi devam ettiðine göre onlarýn muallimi olan Resûl-i Ekrem’in (a.s.m.) tasarrufu nasýl devam etmezdi?

Kur’ân, “Ey insanlar, size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sýkýntýya uðramanýz ona pek aðýr gelir. O size çok düþkün, mü’minlere çok þefkatli, çok merhametlidir”1 buyurmuyor muydu?

Ümmetinin sýkýntýya uðramasý kendisine pek aðýr gelen, onlara çok düþkün, çok þefkatli, çok merhametli bir Peygamberleri vardý onlarýn.

Bu düþkünlüðün, þefkat ve merhametin karþýlýðý ise onu herþeyden çok sevmektir. Bunun da yolu Sünnet-i Seniyyesine baðlýlýk, onu baþtacý edinmek, her hususta onu ölçü ve rehber almaktan geçer.

 

Dipnotlar:

1- Tevbe Sûresi: 128.

17.05.2007

E-Posta: sdogen99@ttnet.net.tr