Dile gelirdi taşlar avucunun içinde
Canlanırdı sesinle toprağa dönen kızlar
Gül kokusuyla süslü o simsiyah saçında
Halid'in yüreciği helecanlarla sızlar
Seni arardı gözler hangi meclise girsen
Sevginle divaneydi Hubeyb, darağacında
Herkes sana uyardı... Ay'a bir bölün dersen
Görünürdü dağların o kudsi yamacında